Kara Harp Okulu mezuniyetinde “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı atarak kılıçlarıyla yemin eden teğmenlerin ihraç talebiyle disipline sevk edilmesine ilişkin Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’den yeni bir açıklama geldi.
2024 yılı kıymetlendirme toplantısında medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle bir ortaya gelen Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, teğmenlerin disipline sevk nedeninin “organize ve planlı disiplinsizlik” olduğu argümanında ısrar ederek şu sözleri kullandı:
“Türk Silahlı Kuvvetleri’nde müesses disiplinin koruması ve idamesi olmazsa olmazdır. Biz olaya en başından itibaren disiplin açısından baktığımızı tekraren tabir ettik. Bahis yürürlükten kaldırılan andı okumak yahut ’Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ demek değil, amirlerin ikazlarına karşın kasıtlı, organize ve planlı bir disiplinsizlik yapmaktır. Olaya ait yapılan inceleme ve soruşturmanın okunan metinle yahut içeriğiyle bir ilgisi yoktur. Disiplin soruşturmasında hiçbir teğmene okunan metnin içeriği yahut neden ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ dedin, diye soru sorulmadı. Burada kıymetli olan, içerik ne olursa olsun disiplin sürecinin her vakit tıpkı halde işletilecek ve disiplinden asla taviz verilmeyecek olmasıdır. Yüksek Disiplin Kurulu süreci devam etmektedir. Şura kararını şimdi vermedi. Bu kademede kesin kanaat belirtmek uygun değil. Daima birlikte sonucu bekleyelim.”
“IRAK’IN PKK’YI TERÖR ÖRGÜTÜ İLAN ETMESİNİ BEKLİYORUZ”
“93 BİN KİŞİNİN GEÇİŞİ ENGELLENDİ”
Bakan Güler, sınırlarda kaçak geçişlere asla imkan tanımadıklarını ileri sürerek “Halen hudutlarımızda 8 hudut tugayımız, 6 hudut alayımız olmak üzere toplam 60 bin işçi de misyon yapıyor. 1 Ocak 2024’ten itibaren hudutlarımızda 93 bin 349 kişinin geçişi engellenmiş; yakalanan 13 bin 551 sistemsiz göçmen ile 280 terörist ve 801 kilogram uyuşturucu unsur kolluk kuvvetlerine teslim edilmiştir” diye konuştu.
“SURİYE’NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ DESTEKLİYORUZ”
“HER TÜRLÜ TAKVİYESİ VERECEĞİZ”
Bakan Güler, ‘Suriye Milli Ordusu’nun Suriyeli ‘muhalif’lerden meydana geldiğini, Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu kararlarında Suriye’deki ihtilafın bir tarafı olarak açıkça kabul edilen Suriye Süreksiz Hükümeti’nin bir kesimi olduğunu ve bu hükümetin Savunma Bakanlığı’nın buyruğu altında çalıştığını kaydederek, “Bu kapsamda; Suriye’nin toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve bölgemizin güvenliğine yönelik ağır tehdit oluşturan PKK/YPG terör örgütünün bölgedeki meçhullükten faydalanmasına asla müsaade vermeyeceğimizi, bölgede varlık gösteren terör örgütleriyle gayret konusundaki tavrımızın net olduğunu bir sefer daha tabir etmek istiyorum. Artık Suriye’de ortaya yeni bir durum ve gerçeklik çıktı. Suriye’nin artık; istikrarlı, demokratik ve siyasi açıdan birleşmiş müreffeh bir ülke olma vakti gelmiştir. Bunun için bizler de Suriye’de kapsayıcı bir anayasanın kabulü, özgür seçimlerin yapılması, tam olağanlaşma ve güvenlik ortamının sağlanması konusunda elimizden gelen her türlü takviyesi vereceğiz. Bu çerçevede Suriye’de 2254 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu Kararı temelinde kalıcı siyasi tahlile ulaşılacağına da inanıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
‘SURİYE’DE YENİ İDAREYE BAHT VERMEK GEREKİYOR’
Ardından soruları yanıtlayan Bakan Güler, Suriye’deki yeni duruma ait, “Esad’ı deviren yeni idare; birinci açıklamasında tüm hükümet kurumlarına, Birleşmiş Milletler ve öteki milletlerarası kuruluşlara hürmet göstereceğini açıkladı. Ayrıyeten, kimyasal silah tespit etmeleri halinde elde edecekleri bilgileri şeffaf formda Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütüne bildireceklerini bilhassa söz ettiler. Yeni idarenin yapacaklarını görmek ve onlara bir baht vermek gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
Güler, ‘Yeni yönetimle askeri iş birliği olur mu’ sorusuna da “Halihazırda birçok ülke ile askeri eğitim ve iş birliği muahedemiz bulunuyor. Yeni idarenin talep etmesi durumunda gerekli dayanağı sağlamaya hazırız” diye cevap verdi.
“ABD GERÇEKLİĞİ KABULLENMEK ZORUNDA”
Bakan Güler, Suriye’de PKK/YPG’nin durumuyla ilgili soru üzerine, “ABD’nin Suriye’de bugüne kadar aşikâr bir tavrı vardı lakin ortam değişti. Artık herkes istese de istemese de ortaya çıkan gerçekliği kabullenmek zorunda. Gerçekten, PKK/YPG’nin ana gelir kaynaklarından biri olan ve petrolün ana bölgesi Deyrizor muhaliflerin denetimine geçti. Şu anda PKK/YPG terör örgütü bu gelir kaynağından yoksun kaldı. Esasen TUSAŞ saldırısı sonrası düzenlenen operasyonlarla Suriye’nin kuzeyindeki teröristlere kaynak sağlayan tesisler vurulmuştu. Örgüt şu anda nakdî bahiste çok önemli kasvete girdi. Ayrıyeten Esad’ı deviren yeni idarenin vermiş olduğu bildirilere dikkat edersek ülkede kapsayıcı rol oynayacaklarını açık açık tabir ettiler. Suriye’deki terör örgütünün elebaşı Ferhat Abdi Şahin kendi televizyonuna yaptığı açıklamada ‘Biz yeni idareyle anlaşıyoruz. Suriye’de bulunduğumuz alanlarda yeni Suriye bayrağından diğer bayrak dalgalandırılmayacak’ iletisi verdi. Bu bildiri, terör örgütünün yeni periyotta kendini kurtarmaya yönelik bir arayış içerisinde olduğunu gösteriyor. PKK/YPG terör örgütünün artık tek başına hareket etmesine ve kendisine alan açmasına ne Suriye halkının, ne yeni idarenin, ne de bizim müsaade etmemiz kelam konusu değildir. Öncelikli bahsimiz PKK/YPG terör örgütünün tasfiyesidir. Bunu ABD’li dostlarımıza da açık ve net biçimde tabir ettik. Onların da durumlarını tekrar değerlendirmelerini bekliyoruz” tabirlerini kullandı.
“PKK/YPG’NİN TASFİYESİNİ YENİ İDARE DE İSTİYOR”
Yeni periyotta Suriye’de PKK/YPG’nin er ya da geç tasfiye edileceğini vurgulayan Bakan Güler, “Bunu hem Suriye’deki yeni idare hem de biz istiyoruz. Suriye dışından gelen örgüt mensupları Suriye’yi terk edecek. Suriyeli olanlar silahlarını bırakacak. Bizim ne Irak’ta ne de Suriye’de yaşayan Kürt kardeşlerimizle hiçbir meselemiz yok. Bizim sorunumuz yalnızca ve yalnızca teröristlerle. Suriye’de yaşayan Kürt kardeşlerimiz de terör örgütü PKK/YPG’nin baskı ve zulmüne maruz kaldı. PKK/YPG’li teröristler orada yaşayan Kürt kardeşlerimizin çocuklarını zorla kaçırıyor ve çocuk yaşta silah altına alıyor. Aileler de bu durumdan rahatsız olduklarından çocuklarını örgütün elinden kurtarmak için öbür ülkelere göndermeye çalışıyor. İşte bizim sıkıntımız Kürt kardeşlerimize de zulmeden PKK/YPG terör örgütüyledir” dedi.
“SİLAHLARIN TOPLANMASI GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİK”
Bakan Güler, PKK/YPG’nin elindeki silahlara ait soru üzerine, “Suriye’de yaptığımız mutabakatlara uyduğumuzu, muhataplarımızın da uyması ve terör örgütünün elindeki ağır silahların toplanması gerektiğini defaatle söyledik. Ayrıyeten ABD tarafından verilen bu silahların birçoğu çatışmalarda kullanıldı yahut farklı kümelerin eline geçti, bir kısmı da terör örgütü tarafından Irak’ın kuzeyine aktarıldı. Irak’ın kuzeyine eleman temininde zorlanan terör örgütü, Suriye’den örgüt elemanı ve gereç aktarmaya çalışıyor. Lakin Irak’ın kuzeyine gönderilenler bölgeyi bilmedikleri ve zorlandıkları için ya teslim oluyor ya da çok kısa vakitte örgütten kaçıyorlar” diye konuştu.
IŞİD’LE GAYRET: ‘SON 3 YILDIR BİR ŞEY DUYMUYORUZ’
Bakan Güler, yeni dönemde IŞİD’le gayrete ait de “ABD’ye ‘Terör örgütü PKK/YPG ile hareket etmeyi bırakın. Görevlendireceğimiz 3 komando tugayı ile DEAŞ’a karşı birlikte çaba edelim’ dedik. Hatta onlara binlerce DEAŞ’lı teröristin ve ailelerinin tutulduğu El-Hol kampının denetimini sağlayabileceğimizi ilettik. Buna karşın ABD’li dostlarımız buna sessiz kaldılar ve DEAŞ ile çaba ismi altında PKK/YPG terör örgütü ile iş birliği yaptılar. Bir terör örgütü kullanılarak öbür bir terör örgütü ile çaba edilmeyeceğini her vakit vurguladık. Yani, terörle uğraş teröristlerle yapılamaz. Ayrıyeten son 3 yıldır Suriye’de DEAŞ’lı teröristlerin akın yaptığını duyan var mı? Şu an DEAŞ ile ilgili bir şey duymuyoruz, görmüyoruz” tabirlerini kullandı.
“RUSYA’NIN BİRLİKLERİNİ ÇEKTİĞİNE YÖNELİK EMARE YOK”
Bakan Güler, Suriye’de Rusya’nın durumuna ait de “Rusya’nın Suriye’deki birliklerini tam manasıyla çektiğine yönelik kesin bir emare yok. Birtakım gemileri bakım ve değişim kapsamında Rusya’ya götürebilirler. Şu anda oradan ayrılacaklarını sanmıyorum. Kalmak için ellerinden gelen her şeyi yapacaklardır. Hatta bir Rus yetkili, Suriye’de kalmaya devam edeceklerini ve yeni idareyle de bu hususta görüştüklerini açıkladı. Rusya, Suriye içerisinde farklı yerlerde bulunan değişik büyüklükteki birliklerini Tartus ve Lazkiye’ye topladı. Bu süreçte onlara gerekli takviyesi sağlayabileceğimizi söyledik. Lakin bu hususta bizden bir talepleri olmadı. Bölgedeki son gelişmelerden sonra her ülkenin bir oyun planı var. Biz savunma ve güvenlikle ilgili tüm gelişmeleri yakından takip ediyor ve alınması gereken tüm önlemleri alıyoruz. Ayrıyeten, Suriye’den kaçan Beşar Esad’ın hava alanımızı kullandığı savları da yanlışsız değildir” dedi.