Şehit Öğretmen Ayşenur Alkan… Türkiye onun ismini Karkamış’ta teröristler tarafından düzenlenen akının akabinde öğrendi. Öğrencilerine aktaracağı bilgilerin heyecanıyla güne başlayan Ayşenur Öğretmen’in gelecek hayalleri o gün okuluna düşen roketlerden biriyle sonlandı. Geride gözü yaşlı bir aile, onu özleyecek öğrencileri ve ismini hiç unutmayacak milyonlar bıraktı…
Terör örgütü YPG/PKK’nın Gaziantep Karkamış’a 21 Kasım’da düzenlediği roketli hücum, Alkan Ailesi’ni yasa boğdu. Biricik kızları Ayşenur Alkan öğretmenlik yaptığı ilçedeki Kocatepe İlkokulu’nda şehit oldu.
Baba Mustafa Alkan, o sabah içine eza düştüğünü anlatıyor. Patlamayı duyar duymaz kızının şehit olduğunu hissettiğini söylüyor.
Şehidin babası Mustafa Alkan, olağanda işe giderken hiç karşılaşmadıkları kızıyla o sabah karşılaştıklarından bahsedip, “Bütün gece uyumamıştı. Kardeşiyle konuşmuşlar. Böylelikle ayrıldık. O gittikten kısa mühlet sonra içime bir badire çöktü” diyor.
Kardeş Mehmet Alkan ise şehit olmadan evvelki gece ablasının ona Taksim’deki saldırıyı anlattığını, “İçinde olmayanlar bu tıp durumları bilemez. Çok güç süreçler” dediğini aktarıyor.
TEK HAYALİ ÖĞRETMEN OLMAKTI
Baba Alkan, Ayşenur’un hareketli bir çocukluk geçirdiğini, küçükken “Baba ben okuyacağım” dediğini, liseye geldikten sonra da “öğretmen olacağım” cümlesini kurmaya başladığını söylüyor.
Ayşenur Öğretmen’in üniversite eğitimini tamamladıktan sonra tekrar baba konutuna döndüğünü anlatan Alkan, “Ona bir mühlet daha beklemesini söyledim fakat ‘Ben bir an evvel yararlı olmalıyım’ kanısıyla atanmasını beklemeden iş başı yaptı” kelamlarıyla süreci anlatıyor.
“SALDIRIDAN BİRKAÇ SAAT EVVEL İÇİME DERT DÜŞTÜ”
Teröristlerin saldırıyı düzenlediği o kara güne geliyoruz… Alkan evvel sabahın erken saatlerinden bahsediyor. Olağanda konuttan çıktıktan sonra kızıyla hiç karşılaşmadığını belirtiyor.
Ama birinci kere o gün işe giderken karşılaşmışlar… “Sabaha kadar yatmadığını, kardeşiyle sohbet ettiğini söyledi. Sonra ayrıldık” diyor Baba Alkan ve devam ediyor:
“Sabah saat 9-10 üzere içime bir huzursuzluk çöktü… Bir müddet sonra televizyonlara roket saldırısı ‘son dakika’ olarak düşmeye başladı. O an kızımın şehit olduğunu anladım. Telefona sarıldım. Aradım lakin ulaşamadım. Sabah işe giderken karşılaştığımız anda meğer yavrumun sızısı başlamış bende.”
ZAMANININ BİRDEN FAZLA KİTAO VE NAMAZLA GEÇERDİ
Şehit Öğretmen Ayşenur Alkan’ın okul dışında neler yaptığını da merak ediyoruz… Genelde daima meskende olduğunu öğreniyoruz. “Zamanının birçok kitap okumak ve namaz kılmakla geçerdi” diyor Baba Alkan.
“Çocukken de hareketliydi lakin bu kısa hayatı boyunca kimseye ziyan vermemişti benim kızım” dedikten sonra “Vatan sağ olsun. Millet sağ olsun. Bayrağımız dursun. Allah’a sığındık” cümleleri dökülüyor ağzından.
“ABLAM ÇOK MERHAMETLİ BİRİYDİ”
Öğretmen Ayşenur Alkan meskenin tek kızıydı… Erkek kardeşleriyle çok yakından ilgilendiğini öğreniyoruz. Kardeşi Mehmet Alkan “Ablam bizle çok ilgilendi. Esasen daima etrafını düşündü hayatı boyunca. Çok merhametli biriydi. Benim yerimde artık o burada olsa acısını sessizce içine gömerdi. O denli bir insandı” diyerek tanım ediyor ablasını.
SON GECESİNDE TERÖR AKINLARINDA BAHSETMİŞ
Baba Mehmet Alkan’ın “Bütün gece uyumamış. Kardeşiyle konuşmuş” cümlesini hatırlatıyoruz. “Benimle konuştu” diyor Mehmet Alkan ve devam ediyor:
“Eve geldim, baktım ablam daha uyumamıştı. Sohbet etmeye başladık. Sonra mevzuyu Taksim İstiklal Caddesi’ndeki patlamaya getirdi. Orada hayatını kaybedenlerin fotoğrafları, görüntüleri vardı. Patlamada şehit olan çocuğa daima dua ettiğini söyledi.Taksim taarruzunda ziyan gören insanların acılarını anlattı bana. ‘Çok güç süreçler. İçinde olmadan, yaşamadan bilemezsin’ dedi. Sonra geç saatte uyuduk.”
“ÖĞRETMEN ARKADAŞLARINA GÜLÜMSEYİP SINIFA GİTMİŞ”
Mehmet Alkan Nizip’te yaşıyor. İşi de bu ilçede. Karkamış’taki terör saldırısının yaşandığı günü soruyoruz. O gün çalıştığını söylüyor. Caddeden geçen ambulansları birinci gördüğünde “büyük bir kaza var galiba” diye düşünmüş. Sonrasında Karkamış’taki patlama haberlerini toplumsal medyada okumuş.
“Ailemden kimsenin haberi yoktu” diyor kardeş Alkan ve kelamlarını şöyle tamamlıyor:
“Ablamı aradım. Ulaşamadım. Sonra tekrar aradım, tekrar ulaşamadım. Tekrar tekrar aradım… Sonra annemi arayıp ablama ulaşıp ulaşamadığını sordum. Onlara patlamadan hiç bahsetmedim. ‘Ulaşamıyorum’ dedi annem.
Ablam o gün en son öğretmenler odasında kahvaltı yapmış. Sonra oradaki arkadaşlarına gülümseyip sınıfına çıkmış. Patlama o vakit gerçekleşmiş. Zati sonrası için söylenecek kelam kalmıyor…”
(TRT Haber)