Yapay zekaya göre gezegenin küresel ısınma tablosu oldukça karamsar

ABD’deki Stanford Üniversitesi’nden bilim insanları gezegenin kritik ısınma eşiğine beklenenden daha erken ulaşıp ulaşmayacağını tespit etmek için yapay zekayı kullandı.

Proceedings of the National Academy of Sciences mecmuasında yayınlanan rapor, ortalama global sıcaklığın, endüstrileşmeden bu yana yaklaşık 1,1 ila 1,2 derece yükseldiğini gösteriyor. Değerli global gayretlere karşın, yüzyılın ortasına kadar, global sıcaklık artışlarının 2 derecelik eşiği geçmesinin de “önemli bir olasılık” olduğu bulundu.

Bilim insanları, 1,5 derecelik bir ısınmayı, bunun ötesinde çok sel, kuraklık, orman yangınları ve besin kıtlığı ihtimalinin değerli ölçüde artacağı kıymetli bir devrilme noktası olarak belirlerken 2 derecenin üzerindeki sıcaklık artışlarının, üç milyar insanı “kronik su kıtlığına” itmek de dahil olmak üzere, “feci ve potansiyel olarak geri döndürülemez” tesirler getirebileceğini söyledi.

2 DERECE EŞİĞİNİ AŞARSA KRİTİK

Araştırmacılar, gezegeni ısıtan kirlilik değerli ölçüde azaltılsa bile, dünyanın 2033 ile 2035 ortasında 1,5 derecelik bir ısınmaya ulaşacağını iddia ediyor.

Tahmini evvelki modellerle uyumlu olan çalışma dışında, 2022’de yayınlanan büyük bir raporda, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), dünyanın “2030’ların başlarında” 1,5 derece eşiğini geçebileceğini varsayım ediyor.

Çalışmanın birçok mevcut projeksiyondan ayrıldığı nokta ise dünyanın 2 derece eşiğini ne vakit geçeceğine dair varsayımlarında yatıyor.

Yapay zeka, önümüzdeki yarım yüzyılda Dünya’nın 2065’ten evvel 2 derecelik bir ısınmaya ulaşacağına dair yaklaşık %80’lik bir mümkünlük iddiasında bulundu.

Emisyonların yüksek kalması durumunda da, yapay zeka, 2050’den evvel 2 dereceye ulaşılacağına dair %50’lik mümkünlük öngörüyor.

Stanford Üniversitesi’nde profesör olan ve çalışmada yer alan Noah Diffenbaugh, “Yarım derecelik bir global ısınmanın beşerler ve ekosistemler için kıymetli riskler oluşturduğuna dair net deliller var. Bu nedenle, global ısınma ne kadar büyük olursa, adaptasyon için zorluklar da o kadar büyük olur” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir